Haaretz gazetesinin haberine nazaran, İsrail Sivil Haklar Derneği’nin (ACRI) İsrail Yüksek Mahkemesi’nde açtığı davada, Şin-Bet (Şabak), cep telefonu şirketlerinden edindiği data tabanını gazetecilerin faaliyetlerini izlemek için kullandığını kabul etti.
Buna nazaran Şin-Bet, telefon firmalarının data tabanını kullanarak gazetecilerin bulunduğu pozisyonu ve kiminle ne kadar mühlet konuştuklarını takip etti.
ACRI, mahkemeden, Şin-Bet operasyonlarını düzenleyen kanundan, arama yahut ileti aktiviteleri konusunda cep telefonu şirketlerini Şin-Bet’e bilgi vermeye zorlayan ilgili hususun kaldırılmasını talep etti.
Kanun nedeniyle, Şin-Bet’in kamu nezaretine tabi olmadığı ve cep telefonu şirketleri tarafından toplanan dataların son yirmi yıldır Şin-Bet tarafından tutulduğu kaydedildi.
Yasanın 11. Hususuna nazaran, bu bilgilerin kullanımının gerekli görülmesi durumunda Şin-Bet liderinin evvelce onayına tabi olduğu belirtildi.
ACRI, Yüksek Mahkeme tarafından incelenmekte olan davada, kanunun, belirlediği yetkiler açık ve detaylı olmadığı için anayasal yanılgılar içerdiğini ve devlet güvenliği için gerekli olmanın ötesine geçerek özel hayatın kapalılığını ihlal ettiğini savundu.
ACRI, gazeteciler üzere mesleksel dokunulmazlığı olan şahısları korumak için bir mekanizma bulunmadığını, Şin-Bet başkanı ve başbakanın kararlarının yasal nezarete tabi olmadığını ve onlara yönelik denetim sistemlerinin yetersiz olduğunu bildirdi.
Öte yandan Şin-Bet, mahkemeye verdiği cevapta, kurumun, toplanan bilgiler sayesinde yılda yüzlerce saldırıyı önlediğini ve bu yetkilerin sonlandırılmasının, “kamu güvenliğine ve kurumun misyonunu yerine getirme maharetine önemli formda ziyan vereceğini” savundu.
Şin-Bet, gazetecilerin ve mesleksel dokunulmazlığı olan öteki bireylerin izlendiğini kabul ederek, “Bu, son 10 yıl içinde, yılda ortalama beş yahut altı olayda yapıldı. Gazeteciler bu hadiselerin azınlığıydı” tabirlerine yer verdi.
YAKLAŞIK 40 GAZETECİNİN İSMİ GEÇİYOR
Gazeteye konuşan ACRI Sivil Haklar Departmanı Yetkilisi Avukat Gil Gan-Mor, “Bu bilgi tabanı aracılığıyla yılda iki gazeteci bile izleniyor olsa, bu, son on yılda 20 ve data tabanının ömrü boyunca 40 gazeteciye tekabül eder” dedi.
Gan-Mor, data tabanının bu biçimde kullanımının kaygı verici olduğunu belirterek, “Güvenlik temelli argümanlar kullanmak polise getirilen kısıtlamaları aşmanın bir yolu olup, polisin vatandaşlar hakkındaki hassas bilgileri mahkeme kararına gerek duymadan ve kuşkulu kişi soruşturmadan haberdar olmadan elde etmesine imkan tanır” diye konuştu.
İsrail Gazeteciler Sendikası da davaya katılmak istediğini açıkladı.
Sendika Başkanı Nurit Canetti, “İktidardaki bir otoritenin basın özgürlüğüne bundan daha önemli bir darbe indirmesini hayal etmenin sıkıntı olduğunu” belirtti.
Canetti, “Otoritenin nezaret yahut şeffaflık olmadan gazetecileri takip etme yetkisi, sadece bilgileri Şin-Bet’e verilen gazetecilere değil, nezaret olmadan bilgileri ifşa edilen tüm gazeteciler topluluğuna ziyan verir. Bu durum, haber kaynaklarının gazetecilere bilgi sağlama motivasyonunu önemli halde yaralayabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Şin-Bet, Haaretz gazetesinin yorum talebine karşılık vermedi.